- tahassür
- 阿́ is. 旧́1. 加浓, 变稠, (得到)浓缩2. 思念, 想念; 渴望(获得): Çocukluğunu yaşadığı Beijing'i son günlerine kadar hep tahassürle hatırlar. 他一直到死都非常怀念儿时生活过的北京。◇ \tahassür etmek 1) 加浓, 变稠, 变稠密 2) 想念, 思念
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
tahassür — is., esk., Ar. taḥassur Kavuşmak istenen şey veya kimse için üzülme, özlem Neveser in gönlünde elem bulaşığı bir tahassür, bir hicran... A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahassür — (A.) [ ﺮﺴﺤﺕ ] 1. özlem duyma. 2. üzülme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAHASSUR — Eli böğüre koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHASSÜR — (Hasret. den) Hasret çekmek. Elde edilmesi istenilen ve ele geçirilemeyen şeye üzülmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHASSÜR-İ DEM — Kanın pıhtılaşması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
özlem — is. Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor. A. İlhan Birleşik Sözler sıla özlemi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller özlemini çekmek özlemini duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEBELLÜD — Ağır, tembel olma. * Bir şeye tahassür ve teessüf etme. Pişmanlıktan dolayı hay meded diye ellerini birbirine çarpma. * Yere düşme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHASSÜR — (Bak: Tahassür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İŞTİYAK — Fazla arzu ve şevk. Tahassür. Hasret çekmek. Özlemek. Göreceği gelmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük